Yeryüzünün Ağırlıklarını Dışa Atması


 YERYÜZÜNÜN AĞIRLIKLARINI DIŞA ATMASI

Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; o gün (yer), haberlerini anlatacaktır. (Zilzal Suresi, 1-4)



http://www.kuranmucizeleri.com/bilimsel_mucizeler_24.html


Bu ayetler Yahya'nın iddiasına tamamen zıttır.Ayetin jeolojik bir değeri kesinlikle yoktur.Zaten ayetin devamında anlatılmak istenen apaçık bir şekilde ortaya çıkıyor:

6: O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.

Görüldüğü gibi kıyamet günü kabirlerden çıkarılmaktan bahseder ayet ve kıyamet gününden ve bunu Kur'an'ın başka birçok ayetinde de görebilirsiniz.Eğer Yahya'nın dediği gibi olsaydı,jeologların öyle birşeyi ispat etmeleri imkansız olurdu,çünkü ayette bu durum tek kıyamette olacak deniliyor.Eğer bilimsel anlamdaki ağırlıklar her depremse çıkıyorsa,o zaman çoktan kabirlerden dirilen ölüleri görmemiz gerekirdi ama ne yazıkki böyle birşey kaydedilmemiştir.

Kurtubi Tefsir: 

Yer içindeki ağırlıklarını dışarıya çıkardığı (zaman).

Ebu Ubeyde ve el-Ahfeş dedi ki: Ölünün yerin içinde bulunması, yer için bir ağırlıktır. Eğer yerin üstünde ise yer üzerinde bir ağırlıktır.

îbn Abbas ve Mücahid; "Ağırlıklarını" buyruğu hakkında şöyle demişler­dir: Maksat onun (içindeki) ölülerdir. Onları ikinci üfürüşte dışarıya çıkarta­caktır. Cinlere ve insanlara (ağırlık demek olan ".siki" kökünden) "es-seka-lan"; denilmesi de buradan gelmektedir. el-Hansa şöyle demiştir:

"eş-Şirrîd hanedanından İbn Amr'dan sonra  mı? Yer kendine ait ağırlıklarını onunla çözdü!"

Şair şunu söylemek istiyor Amr, defnedilince, şeref ve efendiliği dolayı­sıyla kabirlerinde olanların süsü olmuştur.

Kimi ilim adamı şunu zikretmektedir: Araplar çok kan dökücü olan kim­se hakkında: O yeryüzü üzerinde bir ağırlık idi, derler. Öldükleri sonra ise; Yer onun ağırlığını sırtı üzerinden indirdi, derler,


"Ağırlıklarını" buyruğunun, hazinelerini anlamında olduğu da söylenmiş­tir. Şu hadiste de bu anlamdadır: "Yer altın ve gümüşten direkler gibi ken­di ciğer parelerini kusacaktır..,

Tefsirde de rahatlıkla görüyoruz bu durumu,bu da diğerleri gibi yalan.