Evrenin Sonu ve Big Crunch
Mucize İddiası:
NOT: İddiacıların sitelerinde bu iddianın linkini bulamadım, sanırım kaldırmışlar. Sizler googleye "Big Crunch Mucizesi" yazarak çeşitli sitelerden okuyabilirsiniz.
Reddiyem:
Bahsedilen Big Crunch(Büyük Çatırtı) hipotezi, mucizecilerin iddiayı ortaya attıkları zamanlar evrenin sonu ile ilgili hipotezlerden en düşük olasılıklı olanıydı. Mucizeciler iddialarını hiç bir kesinliği olmayıp, aksine çok düşük olasılıklı olan bu hipotez üzerine kurdular. Peki bu hipotez tamamen çürütülürse ne olacaktı? Eğer bu düşük olasılık dahilinde bile bu ayetler mucize oluşturuyorsa otomatik olarak ayetlerin Tanrısallığı yok olacak, ve dolayısıyla Kur'an'ın tamamının Tanrıdan inmediği ortaya çıkacaktı elbette. Bildiğiniz gibi tek bir ayet bile çelişki oluşturuyorsa Kur'an Tanrısallığını kaybeder, Tanrı çelişkilere düşmez zira. Ve 2011 yılında bu hipotez çürütüldü.
Evrenin genişleme hızının yavaşlamadığı, aksine katlanarak hızlanmaya devam ettiği ortaya kondu. Dolayısıyla ayetlerin Tanrısal olmadığı ortaya çıktı, tabi mucizenin yalan olduğu da. Mucize yalanlandı ama böyle bir mucize iddiası ortaya atılmasaydı bile ayetlerin bilimle çeliştiği de ortada. Gerçi hiçbir zaman evrenin dürülmeyeceği ortadaydı, bilimsel olarak böyle bir tez ortaya hiç atılmadı, her zaman yapıldığı gibi ayetler gerçek dışı yorumlanarak ortaya böyle bir iddia atıldı. Ama ayetlerde geçen dürülme olayını "içe çökme" olarak alsak, Big Crunch'a yorsak bile bu sefer bu hipotez çürütüldüğü için ayetler bilimsel bir çelişki oluşturuyor. Kısacası Allah gökler "dürülecek" derken, bilim ise Big Crunch'ın tam tersi olan Büyük Soğuma olacağını söylüyor. Buna göre evren sürekli hızı artarak genişlemeye devam edecek, dolayısıyla daha da soğuyacak ve bunun sonucunda buzdan ibaret bir evrene dönüşecek. Dolayısıyla bu ayetin de bilimsel bir facia olduğunu tekrar görüyoruz.
Evrenin genişleme hızıyla ilgili şimdiye kadar ki en kesin ölçümleri yapıp Nobel Ödülü kazanan bilim adamlarının çalışmalarını şu linkten okuyabilirsiniz;
Şimdi ise ayetlerin gerçekte neyden bahsettiğinin analizini yapalım. Kur’an’da “big bang” ile uyumlu olduğu söylenen ayetlerin ne tür çarpıtmalara maruz kaldıklarını önceki bölümlerde görmüştük. Burada tekrar ayrıntıya girmeye gerek yok. Mucizecilerin özellikle dikkat çektikleri noktada Kur’an en fazla; göklerin dürülüp yere düşürüleceğini söylüyor olabilir. Zira göğü düşmesin diye Allah tutmaktadır ve zamanı gelince göğü bırakacak ve yere düşürecektir, bu da bilimsel olarak elbette ki yanlıştır.
Bilimsel olarak Big Crunch hipotezine göre, evren bir balonun hava kaçırması gibi daralmaya başlayacaktır, genişlemenin tersine hareket edecektir, Kur’an’a göre ise gökler dürülecektir. Bu ikisi tamamen farklı şeylerdir, göklerin dürülmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Büyük Çöküş hipotezi evrenin hava kaçıran bir balon gibi daralacağını söylerken, Kur’an göklerin dürüleceğini söylemekle pek büyük bir hata etmiştir.
Üstelik bu inanç tamamen Tevrat kaynaklıdır:
O gün Evren’i kitabın sayfalarını katlar gibi düreriz. Ve onu yaratılışa ilk başladığımız duruma iade ederiz. Bu, üzerimizdeki bir vaattir. Elbette, gerçekleştireceğiz.
21- Enbiya Suresi 104
Ayetin öncelikle bir noktasına dikkatlerinizi çevirelim. Ayette, Allah’ın Evren’i yarattığı duruma, geri çevireceği söylenmektedir. O zaman Evren’in sonunu anlamak için Evren’in başlangıcını anlatan (ilk 3 bölümde incelediğimiz) ayetleri hatırlayalım (Evren’in en başını anlatan ayetle [21 Enbiya Suresi 30], Evren’in en sonunu anlatan ayetin [21- Enbiya Suresi 104] aynı surede olmaları da çok anlamlıdır).
İnkar edenler gökler ve yer birbirleriyle bitişik iken onları ayırdığımızı görmüyorlar mı?
21- Enbiya Suresi 30
Ve göğü kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz.
51- Zariyat Suresi 47
Bu iki Kuran ayetinden Evren’in başlangıcından bu yana iki aşamayı anlıyoruz:
1- Evren tek bir bütünlükten parçalanıp ayrıldı.
2- Bu ayrılma sonucu oluşan Evren genişlemektedir.
Kuran’ın bu ayetlerinde yapılan açıklamaların oluşturduğu olağanüstü mucizeyi ilk 3 bölümde inceledik. Kitabımızın bu bölümünde alıntıladığımız ayete dönersek, eğer Evren ilk yaratılış haline geri dönecekse, sırasıyla:
1- Genişleyen Evren’in büzüşmesi,
2- Büzüşen Evren’in baştaki tekillikte son bulması gerekmektedir.
Astrofizikten anlayan kişiler incelediğimiz ayetteki muhteşemliği hemen farkedeceklerdir. Evren’in sürekli genişlediğini biliyoruz. Yine biliyoruz ki bu genişleme Büyük Patlama’nın verdiği ivmeyle olmaktadır. Sonunda iki şık karşımıza çıkmaktadır. Birinci şıkka göre genişleyen Evren çok çok geniş bir alana yayılacak, tüm yıldızlar enerjisini tüketecek, ısı düşecek ve Evren’in sonu (kıyameti) böylece gelecektir. Yıldızların enerjisini tüketmesi, hareketin tamamen durmasıyla, tüm gök cisimlerinin birbirinin çekim alanından çıkmasıyla Evren’in sonu (kıyamet) gelecektir. İkinci şıkka göre, genişleyen Evren, maddenin birbirini çekmesi sonucu durup, kapanmaya başlayacak ve sonunda kapanan Evren baştaki gibi bir tekilliğe dönüşecektir.
Kuran bahsettiğimiz iki şıktan ikincisinin olacağını ortaya koymaktadır. Dünya’nın öküz ile balığın üzerinde zannedildiği bir ortamda, Kuran’ın bu açıklamayı yapması ne kadar olağanüstü bir mucizedir!
NOT: İddiacıların sitelerinde bu iddianın linkini bulamadım, sanırım kaldırmışlar. Sizler googleye "Big Crunch Mucizesi" yazarak çeşitli sitelerden okuyabilirsiniz.
Reddiyem:
Bahsedilen Big Crunch(Büyük Çatırtı) hipotezi, mucizecilerin iddiayı ortaya attıkları zamanlar evrenin sonu ile ilgili hipotezlerden en düşük olasılıklı olanıydı. Mucizeciler iddialarını hiç bir kesinliği olmayıp, aksine çok düşük olasılıklı olan bu hipotez üzerine kurdular. Peki bu hipotez tamamen çürütülürse ne olacaktı? Eğer bu düşük olasılık dahilinde bile bu ayetler mucize oluşturuyorsa otomatik olarak ayetlerin Tanrısallığı yok olacak, ve dolayısıyla Kur'an'ın tamamının Tanrıdan inmediği ortaya çıkacaktı elbette. Bildiğiniz gibi tek bir ayet bile çelişki oluşturuyorsa Kur'an Tanrısallığını kaybeder, Tanrı çelişkilere düşmez zira. Ve 2011 yılında bu hipotez çürütüldü.
Evrenin genişleme hızının yavaşlamadığı, aksine katlanarak hızlanmaya devam ettiği ortaya kondu. Dolayısıyla ayetlerin Tanrısal olmadığı ortaya çıktı, tabi mucizenin yalan olduğu da. Mucize yalanlandı ama böyle bir mucize iddiası ortaya atılmasaydı bile ayetlerin bilimle çeliştiği de ortada. Gerçi hiçbir zaman evrenin dürülmeyeceği ortadaydı, bilimsel olarak böyle bir tez ortaya hiç atılmadı, her zaman yapıldığı gibi ayetler gerçek dışı yorumlanarak ortaya böyle bir iddia atıldı. Ama ayetlerde geçen dürülme olayını "içe çökme" olarak alsak, Big Crunch'a yorsak bile bu sefer bu hipotez çürütüldüğü için ayetler bilimsel bir çelişki oluşturuyor. Kısacası Allah gökler "dürülecek" derken, bilim ise Big Crunch'ın tam tersi olan Büyük Soğuma olacağını söylüyor. Buna göre evren sürekli hızı artarak genişlemeye devam edecek, dolayısıyla daha da soğuyacak ve bunun sonucunda buzdan ibaret bir evrene dönüşecek. Dolayısıyla bu ayetin de bilimsel bir facia olduğunu tekrar görüyoruz.
Evrenin genişleme hızıyla ilgili şimdiye kadar ki en kesin ölçümleri yapıp Nobel Ödülü kazanan bilim adamlarının çalışmalarını şu linkten okuyabilirsiniz;
Şimdi ise ayetlerin gerçekte neyden bahsettiğinin analizini yapalım. Kur’an’da “big bang” ile uyumlu olduğu söylenen ayetlerin ne tür çarpıtmalara maruz kaldıklarını önceki bölümlerde görmüştük. Burada tekrar ayrıntıya girmeye gerek yok. Mucizecilerin özellikle dikkat çektikleri noktada Kur’an en fazla; göklerin dürülüp yere düşürüleceğini söylüyor olabilir. Zira göğü düşmesin diye Allah tutmaktadır ve zamanı gelince göğü bırakacak ve yere düşürecektir, bu da bilimsel olarak elbette ki yanlıştır.
Bilimsel olarak Big Crunch hipotezine göre, evren bir balonun hava kaçırması gibi daralmaya başlayacaktır, genişlemenin tersine hareket edecektir, Kur’an’a göre ise gökler dürülecektir. Bu ikisi tamamen farklı şeylerdir, göklerin dürülmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Büyük Çöküş hipotezi evrenin hava kaçıran bir balon gibi daralacağını söylerken, Kur’an göklerin dürüleceğini söylemekle pek büyük bir hata etmiştir.
Üstelik bu inanç tamamen Tevrat kaynaklıdır:
Bütün gök cisimleri küçülecek, gökler bir tomar gibi dürülecek; gök cisimleri, asma yaprağı, incir yaprağı gibi dökülecek. (Yeşaya 34:4)İncil de Tevrat’tan almış olmalı:
Gökyüzü dürülen bir tomar gibi ortadan kalktı. Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı. (Vahiy 6:14)Gördüğünüz gibi İncil Tevrat’tan, Kur’an da bunların birinden almış bu inancı. Elbette Tevrat’a da başka kaynaklardan sokulmuştur. Ne ilginç değil mi? Tevrat’ta da göklerle yer başlangıçta yapışık iken ayrılıyorlar ve sonra dürülecekleri söyleniyor, Kur’an’da da. Bunda düşünen insanlar için pek çok ders vardır… Yani eğer bu ifadeler Big Crunch hipotezine işaret etmek suretiyle mucizevilik kazanıyorlarsa bu mucizeler anc, Kur’an’a değil Kur’andan daha eski olan Tevrat, İncil ve daha eski olan kaynaklara ait olabilirler.