Önsöz
Dinler bilimle her zaman çatışmıştır,bilim uzunca bir süre dinlerin karanlığı altında yeşerme
imkanı bulamamıştır.Bilimle uğraşanlar “kâfir” ilan edilip asılmış,yakılmış,türlü işkencelere
maruz kalmışlardır,tarih bunun örnekleri ile doludur. Ne var ki,aydınlarımızın cesur çabaları
sonucunda devran dönmüş,bu sefer din bilim karşısında kan kaybetmeye başlamıştır.Tabi ki
bilim din gibi zorbalıkla değil akılla,mantıkla baskın duruma gelmiştir.Hiç karanlığın aydınlık
karşısında bir şansı olabilir mi?Aydınlık er ya da geç tüm karanlığı ışığıyla yok eder,bu
kaçınılmazdır.
İşte bundan dolayıdır ki, bilimin galip geldiği günümüzde, din yaşayabilmek için bilimle uyuşmak zorundadır. İşte bu nedenledir ki, günümüz din tüccarları “takiyye”nin dibine vurmuş, dini sevecen gösterdikleri yetmiyormuş gibi bilimle uyumlu göstermeye de çalışmışlar, günümüz bilimsel verilerini inanırlarca kutsal sayılan kitaplarda aramaya koyulmuşlardır. Öyle maharetlidirler ki, çoğu bilimsel buluşu kitaplarında bulurlar da, kelimeleri eğip bükerek, olmadık anlamlar yükleyerek.
İddialarına göre durumun böyle olması sadece dinlerinin bilimle uyuştuğunu da göstermiyor, aynı zamanda dinlerinin Tanrı’dan olduğuna kanıt teşkil ediyor. Şöyle diyorlar; “binlerce yıl önce yazılmış olan bu kitaplarda günümüz bilimsel verileri ile uyumluluk gösteren kelimelerin, cümlelerin olması bu kitapları “mucizevi” kılar, çünkü ancak günümüz teknolojisiyle ortaya konulabilecek olan bu verilerin binlerce yıl önceden bilinmesi imkansızdır ve eğer bilinirse bunda insanüstü sırlar gizli demektir,bu da kutsal sayılan kitapların insan yazımı değil de Tanrısal olduğunun kanıtı olur,yani gerçekten kutsal olduklarını kanıtlar”…
İddiaları böyle; peki ne kadar doğrudur dersiniz? Mantığını çöpe atmamış her insan rahatlıkla bunun doğruluğunu ölçebilir, sadece objektif bir şekilde biraz araştırma yapılması yeterlidir. Mucize iddialarının bünyelerinde toplandığı gerek yurtdışında gerekse yurtiçinde çok sayıda kitap yayınlandı, aynı zamanda bu iddialara internetten de rahatça ulaşabilirsiniz.Anlayacağınız bunların çok geniş bir biçimde propagandası yapılmakta.
Ben kitap boyunca ayrıntılı olarak bu “mucize iddiaları”nı inceleyeceğim, göreceksiniz ki bu iddiaların hiçbiri gerçeği yansıtmıyormuş. Hatta bazılarınız diyecek ki, “benim dinimin böyle yalanlarla savunulmaya ihtiyacı yok!” ve çok kızacak bu mucize iddiacılarına.
İşte bundan dolayıdır ki, bilimin galip geldiği günümüzde, din yaşayabilmek için bilimle uyuşmak zorundadır. İşte bu nedenledir ki, günümüz din tüccarları “takiyye”nin dibine vurmuş, dini sevecen gösterdikleri yetmiyormuş gibi bilimle uyumlu göstermeye de çalışmışlar, günümüz bilimsel verilerini inanırlarca kutsal sayılan kitaplarda aramaya koyulmuşlardır. Öyle maharetlidirler ki, çoğu bilimsel buluşu kitaplarında bulurlar da, kelimeleri eğip bükerek, olmadık anlamlar yükleyerek.
İddialarına göre durumun böyle olması sadece dinlerinin bilimle uyuştuğunu da göstermiyor, aynı zamanda dinlerinin Tanrı’dan olduğuna kanıt teşkil ediyor. Şöyle diyorlar; “binlerce yıl önce yazılmış olan bu kitaplarda günümüz bilimsel verileri ile uyumluluk gösteren kelimelerin, cümlelerin olması bu kitapları “mucizevi” kılar, çünkü ancak günümüz teknolojisiyle ortaya konulabilecek olan bu verilerin binlerce yıl önceden bilinmesi imkansızdır ve eğer bilinirse bunda insanüstü sırlar gizli demektir,bu da kutsal sayılan kitapların insan yazımı değil de Tanrısal olduğunun kanıtı olur,yani gerçekten kutsal olduklarını kanıtlar”…
İddiaları böyle; peki ne kadar doğrudur dersiniz? Mantığını çöpe atmamış her insan rahatlıkla bunun doğruluğunu ölçebilir, sadece objektif bir şekilde biraz araştırma yapılması yeterlidir. Mucize iddialarının bünyelerinde toplandığı gerek yurtdışında gerekse yurtiçinde çok sayıda kitap yayınlandı, aynı zamanda bu iddialara internetten de rahatça ulaşabilirsiniz.Anlayacağınız bunların çok geniş bir biçimde propagandası yapılmakta.
Ben kitap boyunca ayrıntılı olarak bu “mucize iddiaları”nı inceleyeceğim, göreceksiniz ki bu iddiaların hiçbiri gerçeği yansıtmıyormuş. Hatta bazılarınız diyecek ki, “benim dinimin böyle yalanlarla savunulmaya ihtiyacı yok!” ve çok kızacak bu mucize iddiacılarına.