Allah İsminin Kökeni
Allah: Bu sözcük İslam öncesi Araplarda da vardı.Bunu Kur'an'ın kendisi de belirtir.
Bilindiği gibi Arapçada,katıksız Arapça olmayan bir ''ilah'' sözcüğü var.Allah sözcüğü de bu sözcükten değişerek oluşmuş olabilir.Bu görüşün savunucuları var.
Bir de ''Arami-Süryani'' dilinde bir sözcükle karşılaşılmakta: ''Alaha''(Aloho),Allah ile aynı anlamda.Allah sözcüğü bu sözcüğün de değişmiş biçimi olabilir.Çok daha haklı olarak bu görüş de savunulur.
Arap mitolojisini yazanlardan Dr. Muhammed Abdulmuid Han'ın aktarmasına göre Aramı dilinde, "Elah" biçiminde ve "Tanrı" anlamına gelen bir sözcüğe rastlanmıştır.Yine bu yazar aktarır ki, eski "Nabati" yazıtlarında da "Hallah" biçiminde bir sözcük görülmekte. "Tann'nın özel adı" gibi kullanılmış bulunmakta.
Prof. Dr. Philip K. Hitti'nin de, "Allah'la ilgili şunları yazdığını görüyoruz:
Açıkça görülüyor ki Kur'an'ın Allah'ı da Arapça değil.Araplara ''Nabati'', ''Arami-Süryani'' çevrelerinden gelip girmiş bulunmakta.
''Allah sözcüğüne kitabelerde sık sık rastlanır dendikten sonra şu özetin eklendiğini görüyoruz:
Bilindiği gibi Arapçada,katıksız Arapça olmayan bir ''ilah'' sözcüğü var.Allah sözcüğü de bu sözcükten değişerek oluşmuş olabilir.Bu görüşün savunucuları var.
Bir de ''Arami-Süryani'' dilinde bir sözcükle karşılaşılmakta: ''Alaha''(Aloho),Allah ile aynı anlamda.Allah sözcüğü bu sözcüğün de değişmiş biçimi olabilir.Çok daha haklı olarak bu görüş de savunulur.
Arap mitolojisini yazanlardan Dr. Muhammed Abdulmuid Han'ın aktarmasına göre Aramı dilinde, "Elah" biçiminde ve "Tanrı" anlamına gelen bir sözcüğe rastlanmıştır.Yine bu yazar aktarır ki, eski "Nabati" yazıtlarında da "Hallah" biçiminde bir sözcük görülmekte. "Tann'nın özel adı" gibi kullanılmış bulunmakta.
Prof. Dr. Philip K. Hitti'nin de, "Allah'la ilgili şunları yazdığını görüyoruz:
"Bu ad, hayli eskidir. Bu sözcüğe, Güney Arabistan Arapçasındaki kitabelerde rastlanır. Örneğin, el Ula'da bulunan bir Ma'in kitabesinde ve Sebe'den kalma bir başka kitabede olduğu gibi. Fakat İÖ 5. yüzyıldan kalma Lihyâni kitabelerde 'HLH' biçiminde, pek bolca görülmektedir. Bu tanrıyı, gerçekte Suriye'den elde etmiş olan Lihyan, Arabistan'da, bu tanrıya ibadetin ilk merkezini oluşturuyordu. Bu ad, Safa kitabelerinde, İslam'dan beş yüzyıl kadar önce, Hallah biçiminde geçmektedir. Aynı biçimde, Suriye'nin Um-mu'l-Cibâl kesiminde bulunmuş, 6. yüzyıla dayandırılan İslam öncesi bir başka Hıristiyan Arap kitabesinde de görülmektedir...Wellhausen de ''Allah sözcüğüne kitabelerde sık sık rastlarız'' diyor.
Açıkça görülüyor ki Kur'an'ın Allah'ı da Arapça değil.Araplara ''Nabati'', ''Arami-Süryani'' çevrelerinden gelip girmiş bulunmakta.
''Allah sözcüğüne kitabelerde sık sık rastlanır dendikten sonra şu özetin eklendiğini görüyoruz:
Miladi 6. ve 7. yüzyıllarda O,bütün putların başını yemiştir.İşleri ciddileştiğinde,büyük tehlike ve yokluk anlarında putataparlar daima Allah'a yönelirlerdi.Herhangi bir puta değil.Putataparlar için de Allah,Tanrılığın asıl sahibiydi.Muhammed'e gereken sadece,onların putları Allah'ın Allah'lığına ortak etmeleriyle savaşmaktı.
Kaynak:Turan Dursun