Evrendeki Mükemmel Yörüngeler

Mucize İddiası: 
Özenle oluşturulmuş yollara(yörüngelere) sahip Evren’e (Göğe) andolsun.
51- Zariyat Suresi 7 
Ayette özenle oluşturulmuş yollar diye çevirdiğimiz ifadenin Arapçası "zatul hubuk"tur.
Bu kelimenin kökleri sağlamlığı, sanat eseri olacak şekilde güzelce oluşturulmayı belirtir. 
İlk insan topluluklarından günümüze yıldızların büyüleyici parlaklığı, gökyüzünün eşsiz tablosu insanların dikkatini çekmiş, bu mükemmel görüntü insanları derinden etkilemiştir. Tarihteki birçok şiir, birçok yazı, gökyüzünün insan benliğinde oluşturduğu olağanüstü güzellik hissinin delilidir. Güneş’in hergün doğup batması, Ay’ın şekil değiştirmesine karşılık gökyüzündeki yıldızlar, değişmeyen Evren izlenimini güçlü bir şekilde vermektedir. Çıplak gözle Evren’in yörüngelerle dolu olduğunu anlamak mümkün değildir. Geceleyin gökyüzüne baktığımızda dakikada binlerce kilometre hızla hareket eden yıldızlar bile bize hiç hareket etmiyorlarmış gibi gözükür. Evren’de bilinen tüm yıldızların, tüm cisimlerin hareket ettiği, ayetin ifade ettiği şekilde Evren’in yörüngelerle dolu olduğu teleskobun bulunması ve bilimin gelişmeleri sayesinde anlaşılmıştır.  
http://www.mucizeler.com/2011/03/evrendeki-mukemmel-yorungeler/

Reddiyem:

Ayetin orjinal çevirisi:
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):Yollara sahip göğe andolsun ki,
Şu sitede tüm çevirileri ve kelimelerle birlikte anlamlarını görebilirsiniz.

http://www.kuranmeali.org/51/zariyat_suresi/7.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Peki gökteki yollar gerçekten de bilinemezler mi? İlla 21. yüzyıl teknolojisine mi ihtiyacımız var?

Bu binlerce yıldır bilinen bir bilgidir, teleskopa gerek yoktur bunun bilinebilmesi için, çıplak göz yeterlidir.

Güneş her sabah görünür, her akşam kaybolur. Ya da Ay her akşam Güneş’ten sonra ortaya çıkar, her sabah yok olur. Haliyle, en ilkel insanlar bile düşünecektir ki, Güneş ve Ay hareket ediyor, sabit olsalar akşam-sabah ikisi de gökte olurlar, hiç kaybolmazlar. İster istemez bunların yollarının olduğu, her gün gittikleri bir yerin, barınağın olduğu sonucunu çıkaracaklar. Bunun aksi mümkün değildir.

Aynı şekilde akşam görünen milyarlarca yıldız her sabah kayboluyor, bazı akşamlar gökyüzünde hiç yıldız görünmüyor ya da daha önceki zamanlardan daha azı görünüyor, sonraki gün geri çoğalıyorlar vs. Bunların hareketsiz olduğunu en ilkel akıl bile düşünemez, görünen köy kılavuz istemez.

Örneğin Güneş’in hareketli olduğunu anlamak için akşam yok olmasını beklemeye bile gerek yok, öğle vakti tam tepededir, akşama doğru bir bakarsınız ki yeri değişmiş, epey bir alçalmış şekilde ufukta görünüyor, birkaç saat sonra da temelli yok oluyor, sabah geri geliyor. Her gün aynı şeyler tekrarlanıp duruyor. Yani –mucizecilerin söylediklerinin aksine- antik dönemde en gözde görüş değişken gök modeliydi, gökte sürekli hareketlilik varken aksi mümkün mü? Örneğin eskiler meteorları da yıldız sanmışlardır, Kur’an yazarları da öyle sanıyordu, aksi taktirde devasa yıldızları “şeytanlara atış taneleri” olarak nitelemezdi Kur’an. Bu meteorlar da hareket halindeydi, hatta dünyaya bile düşüyorlardı, durum böyleyken gökte “yollar” olduğunuı söylemenin neresi mucizevidir? Kayan yıldızlar da aslında meteorlardır ve hareketleri çıplak gözle görülür.

Ki, binlerce yıldır savunulmuş olan –Kur’an’ın da benimsediği- Dünya merkezli evren modeli de Güneş’in ve diğer gök cisimlerinin hareket edip, Dünya’nın hareket etmiyormuş gibi görünmesinden dolayı ortaya çıkmıştır. Bu evren modeline göre, Dünya hareketsiz bir şekilde yerinde durmakta, Güneş ve diğerleri dünyanın çevresinde dönmektedir.


Tüm bunlar ortadayken mucizecilerin teleskoplar olmadan gök cisimlerinin hareket ettikleri, gökte yolların olduğu söylenemez demeleri pek gülünç oluyor doğrusu. Örneğin “Hanok’un Kitabı” olarak bilinen Kur’an’dan çok daha eski bir metinde de şu ifadeler yer almakta:
2. Bölüm:1=Göklerdeki herkes, orada yapılanı bilir. Onlar; yıldızların yörüngelerini değiştirmediklerini, her birinin aldıkları emirlere itaatsizlik etmeden, düzenli bir şekilde zamanında doğduğunu ve battığını bilir.(22)
Üstelik yollardan kastın ne olduğu Kur’an’da şöyle açıklanıyor:
Andolsun, biz sizin üzerinizde yedi yol yarattık. Biz yarattıklarımızdan habersiz değiliz.(Muminun Suresi,17)
Kur’an her bir gök tabakasına bir yol diyor anlaşılan, zira gök cisimleri bu gök tabakalarında bulunmakta, örneğin Güneş bu gök tabakalarının birincisinde bulunuyor, dolayısıyla Güneş’in yolu birinci gök tabakası oluyor.

Oysa “yedi yol” ifadesi, trilyonlarca gök cisminin yörüngesi karşısında aşırı gülünç kalmaktadır. Evrende yedi yol(yörünge) değil trilyonlarca yörünge vardır. Taberi’nin tefsirine de bakalım:
Müfessirlerin büyük çoğunluğu bu âyette zikredilen "Yedi yol'dan maksadın, diğer âyetlerde de zikredildiği gibi "Yedi gök" olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da demişlerdir ki: Göklerin "Yol" olarak ifade edilmesi, orada bulunan gezegenlerin yörüngelerinin bulunması ve Meleklerin göklerde hareket etmelerindendir," 
Bazı müfessirler de burada ifade edilen "Yedi yol"u "Yedi tabaka" olarak izah etmişlerdir.(23)
Görüldüğü gibi sadece gökcisimlerinin değil “melek”lerin de yolları bulunuyor gökte. Yani göğe “yollar sahibi” demek için maddi varlıklara bile gerek yok, hayali varlıklardan dolayı bile göğe “yollar” sahibi denilebiliyor. Üstelik sadece yollar da değil, bazen dünyadan Allah katına kadar bir de merdiven yükselir İslam mitolojisinde. Muhammed’in miraç masalı vardır mesela, bilmeyen yoktur herhalde. Kur’an’daki bir surenin adı da “mearic”dir ve “gök merdivenleri” anlamına gelir, miraç masalına da dokundurma yapar. Tamamı eski kaynaklardan alınmış olan bu düşüncelerin bilime yamanabilmeleri imkânsızdır. Fakat eskilerden bilime uygun düşünceler de çıkmıştır, daha Kur’an ortada yokken gezegenlerin yörüngelerinin elips şeklinde olduğunu söyleyenler olmuştur:
Teleskopsuz olsa bile, Kopernik’ten uzun zaman önce antik Hintliler, dünyanın güneşin etrafında döndüğünü ve Kepler’den bin yıl önce gezegenlerin yörüngelerinin elips şeklinde olduğunu biliyorlardı.(24)
Daha bunun gibi pek çok şaşırtıcı fikirlere imza atmışlardır eski dünyanın insanları, mucizeciler ise tarihi Kur’an’la başladı sanıyorlar…

Sonuç:

• Dünya dışındaki gökcisimlerinin hareket ettikleri, dolayısıyla yollarının olduğu fikri insanlık tarihi kadar eskidir, tamamen gözlemlere dayalı olarak ortaya atılmıştır.Bir çift gözü olan herkes bunu ister istemez fark edecektir, kaçarı yoktur.

• Kur’an’da bahsedilen gök yollarının bugünkü yörüngelerle alakasının olmadığı bizzat Kur’an’ın kendi ifadesinden de anlaşılmaktadır.

• Kur’an daha ortada yokken dünyanın güneş etrafında döndüğüne, gezegenlerin yörüngelerinin elips şeklinde olduğuna vb. ilişkin pek çok fikir ortaya atılmıştır, bilim tarihi bunlarla doludur.

• Tüm bunlardan dolayı mucizecilerin bu iddiaları da havada kalmaktadır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

22Oğuz Eser, İdris Peygamberin İki Kitabı, s.32.
23Taberi,Camiül Atyan Fi Tefsiril Kur'an,Muminun Suresi,17. ayetin tefsiri.
24Dick Teresi, Kayıp Keşifler,s.115.