Su Tanrısı Allah!
Bilindiği üzere Allah'ın İslam Önccesi Arap Paganların Ay Tanrısı olduğuna dair birçok tartışma yapıldı ve bu tartışmalarda bunun doğruluğu kanıtlandı.Ben bu yazımda Allah'ın su kültüyle ilişkisine değineceğim.
Bilindiği gibi Kur'an'a göre hiçbirşey yokken Allah ve başlangıç denizi dediğimiz Su vardı.Allah'ın Arşı bu su üzerinde idi:
Hud=7: O, öyle bir Allah'dır ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı. Arşı da su üstündeydi. Onlara «öldükten sonra tekrar dirileceksiniz» dersen, o kâfirler de kesinlikle sana: «Bu apaçık bir sihirden başka birşey değildir.» diyecekler.
Tabiki bu başlangıç denizi İslam'la doğmadı,şuanki araştırmalar kökenin Sümer olduğunu gösteriyor.Bu başlangıç denizine şu dinlerde-uygarlıklarda da rastlayabiliyoruz:
Mayalarda,Musevilikte(İslam'a burdan girmiştir),Eski Türklerde ve daha birçok inançta yer almaktadır.
Sümer efsanesine göre evrende ilk olarak Tanrıça Nammu adında büyük,uçsuz bucaksız bir su vardı.Tanrıça o sudan büyük bir dağ çıkarıyor.Oğlu Hava Tanrısı Enlil,onu ikiye ayırıyor.Üstü Gök oluyor,Gök Tanrısı onu alıyor,Yer olan altı da Yer Tanrıçası ile Hava Tanrısının oluyor.Bilgelik Tanrısı ile Hava Tanrısı yeri bitkiler,ağaçlar,sularla donatıyor.Hayvanlar yaratılıyor ve hepsini idare edecek Tanrılar meydana getiriliyor.
Bu da farklı bir versiyon:
Sümer'deki inanışa göre başlangıçta uçsuz bucaksız su vardı.Bu sudan Tanrı An(Gök) ile Tanrı Ki(Toprak-Yeryüzü) doğdu.Onların birleşiminden Enlil (Hava) meydana geldi ve Yeryüzü ile Göğün arasını doldurdu.An ile Ki'den doğan bir başka Tanrı da tatlı suların ve bilgeliğin Tanrısı Enki(Ea)dir.
Tam emin olmamakla birlikte büyük ihtimalle nedeni suyun hayat,temizlik vb. kaynağı olmasıdır.Su insan için olmazsa olmazdır.Bu nedenle Suya kutsiyet yüklendi ve Su Tanrıları ortaya çıktı.Topraktan yaratılış miti bile insanların topraktan beslenmeleri,topraktan evler-eşyalar yapmaları,ekmeği bile topraktan elde etmeleri ve toprağın daha birçok yarar sağlamasından dolayı toprağa yüklenen kutsallıktan dolayı doğmuştur.
Buna göre Sümerliler benim Düşünce Enerjisi dediğim varlık kaynağına(Tanrı) su demiş olmalılar.Ben Tanrı'nın sonsuz Düşünce Enerjisi,yahut Düşünebilen Enerji olduğunu düşünüyorum.Herşey bu enerjiden doğmuştur,yani bu enerji herşeyi yaratmıştır.Sümer'in ezeli tanrısı da Su idi.İnanışa göre herşey o uçsuz bucaksız bu sudan meydana gelmiştir,o su(Tanrıça) varlığın kaynağıdır,herşeyi yaratmıştır.Yani ben Allah'a Düşünebilen Enerji diyorum,Sümerliler Düşünebilen Su(Nammu) diyor,Müslümanlar da Sümer inanışından büyük ölçüde etkilenmişler.Tabiki Tevrat aracılığıyla.
Nur=45:Allah, bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah, dilediğini yaratır. Çünkü Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Enbiya=30: İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?
Şimdi şu sorular geliyor insanın aklına,Sümer'deki Tanrıça Nammu'nun(Başlangıç Denizi) İslam'da ne işi vardır?Allah su ya da toprak olmadan bir şey yaratamaz mı?Allah mı Arşının üzerinde bulunduğu Deniz tarafından yaratılmıştır yoksa Allah'ın Arşının üzerinde bulunduğu denizi mi Allah'ı yaratmıştır?Eğer Allah Denizi yarattıysa amacı ne idi?
Ayette ''her canlının sudan yaratıldığından'' bahesedilir ve göklerle yer de canlıdır Kur'an'a göre:
Fussilet=11: Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler.
Allah yer ve gökle konuşuyor,demekki bunlar da canlı sınıfında.Ben bunu ek olarak belirtmek istedim,yoksa mecaz filan diyeceklerdir,her ne kadar olmasada.Tefsirciler de zaten Göklerin o başlangıç denizinden yükselen buharla(duman) yaratıldığını söyler.
Su kültüne sahip inanışlarda suya büyük önem verilir.Sümer tapınaklarında su Tanrısı Enki'nin kendisi olarak bir kap içerisinde kutsal su bulundurulurdu.Bu sudan içen hastaların iyileşeceğine ve güçsüzlerin güçleneceğine inanılırdı.Başka bir örnek ise Hinduizm'in en kutsallarından birisi olan Ganj nehridir.Hindularda da su kutsaldır,Hindu tapınakları inanışa göre Tanrılar sudan uzak duramayacakları için herhangi bir su kaynağına olabildiğince yakın olmalıdır.
İslam'da da kutsal su inanışı vardır,ve Hinduizm'deki gibi Kabe bu suya yakın olarak inşa edilmiştir.Zemzem denilen bu su İslamcılar tarafından öve öve bitirilemez.
Tüm bunlar İslam'ın su kültüyle tamamen iç içe olduğunu göstermektedir.
Bilindiği gibi Kur'an'a göre hiçbirşey yokken Allah ve başlangıç denizi dediğimiz Su vardı.Allah'ın Arşı bu su üzerinde idi:
Hud=7: O, öyle bir Allah'dır ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı. Arşı da su üstündeydi. Onlara «öldükten sonra tekrar dirileceksiniz» dersen, o kâfirler de kesinlikle sana: «Bu apaçık bir sihirden başka birşey değildir.» diyecekler.
Tabiki bu başlangıç denizi İslam'la doğmadı,şuanki araştırmalar kökenin Sümer olduğunu gösteriyor.Bu başlangıç denizine şu dinlerde-uygarlıklarda da rastlayabiliyoruz:
Mayalarda,Musevilikte(İslam'a burdan girmiştir),Eski Türklerde ve daha birçok inançta yer almaktadır.
Bunu başlıktan da anlayabileceğiniz üzere bu Su kültüyle ilgilidir.Köken inanış hakkında biraz bilgi sahibi olalım:
Bu da farklı bir versiyon:
Sümer'deki inanışa göre başlangıçta uçsuz bucaksız su vardı.Bu sudan Tanrı An(Gök) ile Tanrı Ki(Toprak-Yeryüzü) doğdu.Onların birleşiminden Enlil (Hava) meydana geldi ve Yeryüzü ile Göğün arasını doldurdu.An ile Ki'den doğan bir başka Tanrı da tatlı suların ve bilgeliğin Tanrısı Enki(Ea)dir.
Peki Neden Su Vardı?
Tam emin olmamakla birlikte büyük ihtimalle nedeni suyun hayat,temizlik vb. kaynağı olmasıdır.Su insan için olmazsa olmazdır.Bu nedenle Suya kutsiyet yüklendi ve Su Tanrıları ortaya çıktı.Topraktan yaratılış miti bile insanların topraktan beslenmeleri,topraktan evler-eşyalar yapmaları,ekmeği bile topraktan elde etmeleri ve toprağın daha birçok yarar sağlamasından dolayı toprağa yüklenen kutsallıktan dolayı doğmuştur.
Buna göre Sümerliler benim Düşünce Enerjisi dediğim varlık kaynağına(Tanrı) su demiş olmalılar.Ben Tanrı'nın sonsuz Düşünce Enerjisi,yahut Düşünebilen Enerji olduğunu düşünüyorum.Herşey bu enerjiden doğmuştur,yani bu enerji herşeyi yaratmıştır.Sümer'in ezeli tanrısı da Su idi.İnanışa göre herşey o uçsuz bucaksız bu sudan meydana gelmiştir,o su(Tanrıça) varlığın kaynağıdır,herşeyi yaratmıştır.Yani ben Allah'a Düşünebilen Enerji diyorum,Sümerliler Düşünebilen Su(Nammu) diyor,Müslümanlar da Sümer inanışından büyük ölçüde etkilenmişler.Tabiki Tevrat aracılığıyla.
Şimdi İslam'la ilişkilerine bakalım,Kur'an'a göre Allah her canlıyı sudan yaratmıştır:
Nur=45:Allah, bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah, dilediğini yaratır. Çünkü Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Enbiya=30: İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?
Şimdi şu sorular geliyor insanın aklına,Sümer'deki Tanrıça Nammu'nun(Başlangıç Denizi) İslam'da ne işi vardır?Allah su ya da toprak olmadan bir şey yaratamaz mı?Allah mı Arşının üzerinde bulunduğu Deniz tarafından yaratılmıştır yoksa Allah'ın Arşının üzerinde bulunduğu denizi mi Allah'ı yaratmıştır?Eğer Allah Denizi yarattıysa amacı ne idi?
Ayette ''her canlının sudan yaratıldığından'' bahesedilir ve göklerle yer de canlıdır Kur'an'a göre:
Fussilet=11: Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler.
Allah yer ve gökle konuşuyor,demekki bunlar da canlı sınıfında.Ben bunu ek olarak belirtmek istedim,yoksa mecaz filan diyeceklerdir,her ne kadar olmasada.Tefsirciler de zaten Göklerin o başlangıç denizinden yükselen buharla(duman) yaratıldığını söyler.
Su kültüne sahip inanışlarda suya büyük önem verilir.Sümer tapınaklarında su Tanrısı Enki'nin kendisi olarak bir kap içerisinde kutsal su bulundurulurdu.Bu sudan içen hastaların iyileşeceğine ve güçsüzlerin güçleneceğine inanılırdı.Başka bir örnek ise Hinduizm'in en kutsallarından birisi olan Ganj nehridir.Hindularda da su kutsaldır,Hindu tapınakları inanışa göre Tanrılar sudan uzak duramayacakları için herhangi bir su kaynağına olabildiğince yakın olmalıdır.
İslam'da da kutsal su inanışı vardır,ve Hinduizm'deki gibi Kabe bu suya yakın olarak inşa edilmiştir.Zemzem denilen bu su İslamcılar tarafından öve öve bitirilemez.
İbn Abbas’ın rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte, Muhammed şöyle buyurmuştur: “Yeryüzünün en hayırlı suyu Zemzem-dir. Çünkü onda tadın tadı (açlığı doyuran özelliği), hastanın şifası vardır.”Zemzem hakkında detaylı bilgiye şuradan uşalabilirsiniz.Görüldüğü gibi İslam'ın en kutsal tapınağı da tıpkı Hinduizm'deki gibi su kültüne bağlı olarak kutsal sayılan bir suya yakın bir şekilde inşa edilmiştir.Ve tabi Sümer inanışlarındaki gibi bu suya şifa ve güç verici nitelikler yüklenmiştir.
Tüm bunlar İslam'ın su kültüyle tamamen iç içe olduğunu göstermektedir.