Sıcak Dumandan Yaratılış


SICAK DUMANDAN YARATILIŞ 


Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler. (Fussilet Suresi, 10-11)

Ayet gökyüzünün dumandan evrildiğini söylüyor.Gökyüzünü dumana benzetip bir teori oluşturmuş islam öncesi topluluklar büyük ihtimalle.Bunun mucizeyle hiçbir ilgisi yoktur,ve bilimle.Üstünde durulması gereken bir diğer husus da,bu ayetlerin diğer -gökyüzünün ve yerin 6 günde yaratıldığını söyleyen ayetlerle çelişmesidir,bu ayetlerdeki rakamlar toplandığında diğerleriyle çelişkili bir biçimde 8 sonucuna ulaşırız.

Ayrıca ayetin devamında,en yakın göğün yıldızlarla donatılmış olduğu söyleniyor,bilimsel bulgulara göre ise en yakın gökte hiç yıldız yoktur.

Çelişkiler de görüldüğü gibi ayrıyeten,bunların bilimsel olmadığını aksine bilime ters olduğunu kanıtlıyorlar.

Bakınız Hindu metinlerinde Evrenin Yaratılışı nasıl bilimsel bir dilde anlatılmış:


"Then he began creation with Plasma, which created smoke. From that smoke the entire universe came into existence. Then the universe began to expand by the  Will of Brahma and it will go on to do the same in future. He then made 'Heavens and Earth' from the Golden part of egg".  (Brahama Puran)


O yaratışa Plazma ile başladı,dumanı yarattı.Tüm evren dumandan meydana geldi.O zaman evren Brahma'nın arzusuyla genişlemeye başladı ve  gelecektede genişlemeye devam edecek.O o zaman ''Gökleri ve Yeri'' yumurtanın Altın parçasından yarattı.



Görüldüğü gibi Hindular bu olayı daha bilimsel bir dille açıklamışlar.Üstelik dikkat ettiyseniz ''evrenin genişlemesi'' olayının kaynağı da Hindu metinleri.




Taberi Tefsiri'nde:

11- Sonra Allahın iradesi, duman halinde bulunan semaya yöneldi. Semaya ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." dedi. Onlar da "isteyerek gcidik." dediler.

Sonra Allah, sulardan yükelen buhar halinde olan göğe yöneldi ve onlara: "İsteyerek veya istemeyerek, size vereceğim hükme boyun eğmek üzere gelin." Yani: "Ey sema, sen, sende yarattığım güneşi, ayı ve yıldızlan göster. Ey yer sen de senin üzerinde var ettiğim ağaç, meyva ve bitkileri dışarı çıkar ve nehirlerin akması için yarıklar meydana getir." hükmümüze, isteyerek veya istemeyerek boyun eğip gelin." dedi. Onlar da: "Ey rabbimiz, biz sana isyan ederek değil itaat ederek geldik, emirlerini yerine getirdik." dediler.

Ayeti böyle açıklıyor.Kur'an Sümerlerde de var olan bir inanış,kainat yokken tanrının arşının su üstünde olduğu efsaneyi alıntılamıştır.Taberi bahsedilen dumanın o sulardan yükselen buhar olduğunu savunuyor.Bu efsane de bilime terstir.Kainat yokken dolayısıyla hidrojen ve oksijen gazları yokken,suyun var olduğunu söylemek akla,mantığa ve bilime tamamen terstir.

Sonuç olarak mucize değil, kandırmacadır.