Korunmuş Tavan

KORUNMUŞ TAVAN

Kuran'da Allah, gökyüzünün son derece önemli bir özelliğine şöyle dikkat çeker:

Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. (Enbiya Suresi, 32)

Ayette belirtilen gökyüzünün bu özelliği, 20. yüzyıldaki bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Dünya'yı çepeçevre kuşatan atmosfer, canlılığın devamı için son derece hayati işlevleri yerine getirir. Dünya'ya doğru yaklaşan irili ufaklı pek çok gök taşını eriterek yok eder ve bunların yeryüzüne düşerek canlılara büyük zararlar vermesini engeller.



http://www.kuranmucizeleri.com/bilimsel_mucizeler_20.html

Ayet yine bayaa bir çarpıtılmış;

Acaba ''korunmuş bir tavan'' demek atmosfermidir?Çok saçma ve anlamdan uzak bir yorum.Koruyucu bir tavan dese tamam deriz düşünürüz.''Korunmuş bir tavan'' ifadesi ise açıkça korunanın tavan yani gök olduğu anlamına geliyor.Yani koruyan değil korunan.

Esas olan bu anlamda bakıldığında bilime çok ters bir durum ortaya çıkmaktadır,Şt.Yahya açıklamada ayetin ''Atmosferin Koruyucu Özelliği''nden bahsettiğini söylemiştir.Yalnız gerçek anlamda bakarsak(ayete göre gökyüzü koruyan değil korunan),gök taşlarının atmosfere hiç değmediği,girmediği anlamı ortaya çıkar,çünkü korunan tavan(gök)dır.

Bakınız Hindu metinlerinde çok şaşırtıcı ve kesin bir şekilde Atmosferin koruyucu özelliğinden nasıl bahsediyor:



After the formation of the earth planet, Brahama created atmosphere in group of seven  , from that formation oceans began to exist, and the first form of life appeared on the earth planet.  Atmosphere was created as protective skin of earth (Shrimad Bhagwatam)


Brahma dünyayı yarattıktan sonra 7 grup atmosferi yarattı,ondan okyanuslar oluşmaya başladı,ve yeryüzünde hayatın ilk biçimleri görüldü.Atmosfer dünyanın koruyucu zırhı olarak yaratıldı.



Kırmızı yere dikkat ederseniz,ağzınız açık kalır Müslümanlar!!!


Mezmurlarda(Tevrat) geçen bir ayet ise Atmosferin Koruyucu Özelliği bilgisine daha yakındır:

Mez.19: 4 Ama sesleri yeryüzünü dolaşır, Sözleri dünyanın dört bucağına ulaşır. Güneş için göklerde çadır kurdu Tanrı.

''Güneş için göklerde çadır kurdu'' ifadesi,bilime daha çok yakındır ama buna karşın yine de hiçbir hristiyan çıkıp da ''İncil'de göğün zararlı güneş ışınlarından koruma özelliği'' yazıyor demiyor.


Bir de Tefsir Ne Diyor Ona Bakalım: 

32- Biz göğü, korunmuş bir tavan kıldık. Onlarsa (Allah´ın varlığını gösteren) gökteki delillerden yüz çevirirler.

33- Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ay´ı yaratan o´dur. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

* Ayet-i kerimede, göğün korunmuş olduğu ifade edilmektedir. Bundan maksat, göklerin, kimsenin erişemeyeceği kadar yüksek oldukları ve orada bulunan Meleklerin konuşmalarını çalmak isteyen Şeytanlardan korunmuş olmalarıdır. Bu hususta diğer bir âyette de şöyle buyurulmaktadır; "Gökleri, Allah´ın rahmetinden kovulan bütün Şeytanlardan koruduk.´´^10)

(9) Müslim. K. ez-ZUhd, bab: 60, HN: 2996 / Ahmed b. Hanbel, Müsned, C: 6, S: 152, 168

Cüz: 17, Sûre: 21ENBİYA SURESİ

Yine âyet-i kerimede, müşriklerin, göklerde bulunan delillerden yüz çe-virdekleri ve onları düşünüp ibret almadıkları ifade edilmektedir. Bu delillerden maksat, güne, ay ve diğer yıldızlardır. Akıl sahibi olan insanlann bunlara bakarak, bunları yaratan, sevk ve idare eden Allah´ın varlığını ve birliğini anlamaları ve ona boyun eğmeleri gerekir.

Ayrıca bu ayet yine bilime terstir;

* Ayet-i kerimede, göğün korunmuş olduğu ifade edilmektedir. Bundan maksat, göklerin, kimsenin erişemeyeceği kadar yüksek oldukları ve orada bulunan Meleklerin konuşmalarını çalmak isteyen Şeytanlardan korunmuş olmalarıdır.

Çünkü inanca göre kimse Göklere erişemez.Fakat bugünkü teknoloji bunu mümkün kılıyor.