Karaların Çevresinden Eksilmesi



KARALARIN ÇEVRESİNDEN EKSİLMESİ

Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz... (Rad Suresi, 41)


http://www.kuranmucizeleri.com/bilimsel_mucizeler_28.html

Ayete göre zaten bir bilimsellik olamaz,çünkü ayet görmüyorlar mı diyor.Yani burada anlatılan gözlemlenebilen,görülebilen birşey.Gözlemlenemez birşey olsa neden Allah ''Görmüyorlar mı'' desin,böyle bir mantıksızlığı Allah'a yakıştırabiliyor musunuz Müslümanlar olarak?


Biz yine Kurtubi'ye de danışalım,bakalım o ne diyor; 

Kurtubi Tefsiri:

41. Görmediler mi ki Biz arza geliyoruz da, onu etrafından eksiltip duruyoruz. Allah hükmeder. O'nun hükmünü koğuşturup boza­cak yoktur. O, hesabı pek çabuk görendir.

"Görmediler mi ki?" buyruğunda kastedilenler Mekkelilerdir. "Biz arza geliyoruz da onu etrafından eksiltip duruyoruz." Bu hususta farklı görüş­ler vardır.

İbn Abbas ile Mücahid "onu etrafından eksiltip duruyoruz" oranın alimlerinin ve salihlerinin vefatıyla eksiltip duruyoruz diye açıklamışlardır. el-Kuşeyrı der ki: Bu açıklamaya göre arzın etrafından kasıt, onun en şeref­lileridir.

İbnu'l-Arabî der ki: (Etrafın tekili olan): et-taraf ve et-tarf şerefli, üstün adam demektir. Ancak buna göre bir açıklama uzak bir ihtimaldir. Çünkü âyet­ten maksat şudur: Biz onlara işlerindeki eksiklikleri gösterdik ki, azaplarının ertelenmesinin Bizim acizliğimizden kaynaklanmadığını bilsinler diye. Ancak İbn Abbas'ın görüşü yahudİ ve hristiyanlann büyük ilim adamlarının ölüm­lerine yorumlanırsa, uygun bir açıklama olarak görülebilir. (Çünkü âyet-i ke­rîme kâfirlere tehdit mahiyetindedir).

Yine Mücahid, Katâde ve el-Hasen derler ki: Bunda kastedilenler müşrik­lerin ellerinde bulunup da müslümanların galip gelerek ellerine geçirdikle­ri şeylerdir. Bu açıklama, İbn Abbas'tan da rivayet edilmiştir. Yine ondan nak­ledildiğine göre, bundan kasıt, ümranın yeryüzünün yalnızca bir tarafında söz konusu olacağı noktaya kadar harab olması demektir. Mücahid'den nakledil­diğine göre yeryüzünün etrafının eksilmesi, harab olması ve yeryüzü halkı­nın ölmesi demektir.

Vekî b. el-Cerralı, Talha b. Umeyr'den, o Ata b. Ebi Rebah'tan rivayete gö­re o, yüce Allah'ın; "Görmediler mi ki Biz arza geliyoruz da onu etrafından eksiltip, duruyoruz" buyruğu hakkında dedi ki: Kasıt fukahâsının ve aha­lisinin hayırlılarının gitmesidir.

Ebu Ömer b. AbdFl-Berr de der ki: Atâ'nın âyet-i kerîmenin te'vili ile il­gili açıklaması gerçekten güzeldir. İlim ehli bu açıklamayı kabul ile karşıla­mıştır.

Derim ki: el-Mehdevî de aynı açıklamayı Mücahid ve İbn Ömer'den nak­letmektedir. Bu da birinci görüşün aynısıdır, Süfyan, Mansur'dan, o Müca-hid'den: "Onu etrafından eksiltip duruyoruz" buyruğu hakkında şöyle de­diğini nakletmektedir: Kasıt fukaha ve ilim adamlarının vefat etmesidir. Dil­de bilindiğine göre ise "ettaıf" herşeyin en değerli ve üstün olanıdır. Bu ise Ebu Nasr Abdu'r-Rahim b. Abdü '1-Kerim'in, İbn Abbas'ın beğendiği görüşün­den daha farklıdır.

İkrİme ve eş-Şa'bî derler ki: Bundan kasıt noksanlık ve nefislerin kabze-dilmesidir, Onlardan birisi de der ki: Eğer yeryüzü gerçek anlamda eksilmiş olsaydı, hiç şüphesiz kişinin defi hacette bulunacak yeri dahi kalmazdı. Bir diğeri de şöyle demektedir: Hiç şüphesiz def-i hacetini yapacağın daracık bir yer dahi bulamazdın, demiştir.

Yine denildiğine göre bu buyrukla kastedilen Kureyşlilerden önceki üm­metlerden helak olanların, helak edilmesi, onlardan sonra da kaldıkları yer­lerin, toprakların helak edilmesidir. Yani Kureyşliler kendilerinden önceki­lerin helak edildiğini, onlardan sonra da arazilerinin harab olduğunu görme­diler mi? Bunun gibi bir şeyin başlarına gelmesinden korkmuyorlar mı?

Bu görüş aynı şekilde İbn Abbas, Mücahid ve İbn Cüreyc'den de rivayet edilmiştir. Yine İbn Abbas'tan nakledildiğine göre bundan kasıt, yeryüzünün bereketlerinin, mahsullerinin ve yaşayan insanlann eksilmesidir. Bir diğer açıklamaya göre yeryüzünün eksilmesi, yöneticilerinin zulmü ile olur.

Derim ki: Bu, mana itibariyle doğrudur. Çünkü zulüm ve haksızlıklar ülkeİeri, ora ahalisinin öldürülmesi ve halkının topraklarından sürülmesi so­nucunda tahrib eder ve yeryüzünden bereketin kaldırılmasına sebeb olur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

Tefsirde gayet açık ve net olarak açıklandığı üzere,Yahya'nın bu iddiası da  Gerçeği farklı yansıtmaktan öteye gidemiyor.